Bu makalemizde sizlere organ sistem desteği hakkında bilgiler vermeye çalışacağız. Tıp dilinde olduğu için makale sizlere biraz ağır gelebilir. Ancak elimizden geldiği kadar halk dilinde anlatmaya çalışacağız.
Sepsis ve septik şokda azalmış periferik vasküler resistans, artmış kardiyak out-put, artmış vasküler permiabilite, doku ödemi, miyokardiyal depresyon, artmış mikro vasküler koagülasyon ve pıhtı oluşumu söz konusudur.
Periferal vasküler tonusun kaybı ve vasküler pıhtı artışı oksijenden zengin arteriyal kanın şantına yol açmaktadır. Yani dokulara oksijen gidişi azalmaktadır. Bu nedenle pulmoner kateter ile sıvı takibi ve oksijenasyon ve kardiyak out-put ve sistemik vasküler rezistans takibi önemlidir.
Ancak pulmoner kateterizasyon ile artmış mortalite bildirilmektedir. Eğer sıvı elektrolit ile yeterli cevap sağlanamaz ise noradrenalin ve dobutamine uygulanabilmektedir.
Akciğer harabiyetinde düşük volüm ve basınclı ventilatör desteği sağlanması önerilmektedir. 6ml/kg lık tidal volüm sağlanması ile organ disfonksiyonlarının minimal olduğu ve mortalitenin düştüğü belirtilmektedir.
Sepsis ve septik şok olgularında GI kanama riskini azaltmak için sükralfat, H2 blokörler verilebilir.
Sepsis ve septik şokta nütrisyonel destek çok önemlidir. Pozitif protein dengesi sağlanmalıdır. Günde 30 – 35 kkal/kg sağlanmalı, 1,5–2.0 gr/kg proteinlerden sağlanmalıdır. Enteral nütrisyon mutlaka tercih edilmelidir. Son yıllarda immunonütrisyon ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Özellikle glutamin, Omega 3 yağ asitleri, arjinin, doku nükleotidleri kullanılmaktadır.
Enteral nütrisyon
1. Daha ucuz ve fizyolojiktir.
2. Barsak mukozasını ve villüs yapısını korur.
3. Bakteryall translokasyonu azaltır.
Bir önceki yazımız olan Mide Bulantısı Nedenleri Nelerdir başlıklı makalemizde Beslenme, Diyet ve Gebelik hakkında bilgiler verilmektedir.